Toplum olarak hasta bir ruh haline
sarıçam üniversiteli escort gelmiştik. Yine de gelen yaz her yanı şenlendirmiş, insanlar somurtmak yerine daha çok gülmeyi, gezip tozmayı tercih eder olmuştu. Annemin mutfaktaki gürültüsüyle irkildim. Çayı ocağa koymuştu. Kafasını uzatıp “Günaydın” dedi. Banyoya geçti. Bir süre sonra mutfaktan kahvaltının hazır olduğu konusunda seslendi. Banyoya girip elllerimi yıkamaya başladım. Yeşil çamaşır sepetinin içinde annemin kırmızı külodu gözüme ilişti. Demek çıkarmıştı. Ellerimi yıkayıp çıktım. Kahvaltı boyu aileden, gideceği yerlerden, işyerinden konuştuk.
Yemeğimi yerken aklım tuvalete takılı kalmıştı. Kırmızı külodun çamaşır sepetinin içine fırlatılmış hali gözümün önüne geliyordu. Bir yandan gazete okuyup sordum : -Duş yapacakmısın ? -Hayır dün yaptım … -O zaman ben gireyim her gün yıkanmassam bu sıcakta yapış yapış oluyorum. Beni iki günde bir idare ediyor ama günlük çamaşır değiştiriyorum bende rahat etmek için. Öğlene doğru annem ütüye başlamıştı. Bilgisayar oynarken, bakkala gidip geldiğimde, dergileri okurken
sarıçam escort üzerimde sürekli bir rahatsızlık hali vardı ve aklım hep banyodaki çamaşır sepetindeydi. Yüzümü buruşturup, elimi şöyle bir salladıktan sonra tuvalete girdim.